LAFTAN ANLAYANLAR VE ANLAMAYANLAR İÇİN İBRETLİK BİR ÖYKÜ
Padişahın biri, vezirine;
"İstanbul'da evliya var mı?" diye sorar. Vezir de; "Elbette vardır" der ve birlikte tebdil-i kıyafet çarşıya giderler.
Girdikleri kumaşçıda, şundan bir metre, şundan iki metre, şundan yarım metre diyerek bir sürü kumaş kestirirler ama hiç birini almazlar. Bir de "Beğenmedik, kusura bakma almıyoruz" deyip çıkarlarken kumaşçı, hiç kızıp itiraz etmediği gibi, "güle güle" deyip memnuniyetle uğurlar.
Padişah, vezirine;
“Gerçekten evliyaymış, bu nasıl bir sabır ve tahammül, hayret!" der.
Devam ederler, şehrin diğer ucundaki pazarda bir karpuzcuya varırlar. Vezir karpuzu eline alır, bıçakla bir dilim keser:
"Tadı güzel değil" deyip atar. İkincisini de dilimler,
"Bu da olmamış" deyip atar. Tam üçüncüyü de kesip atacakken, karpuzcu hançerini vezirin boğazına dayar ve;
"Efendi, ben o bezlerini kıyım kıyım kestiğiniz kumaşçıya benzemem, bir karpuzu daha heba edersen, boğazını keserim” der.
Geri dönerlerken, padişahın şaşkınlığını gören vezir:
“Padişahım, hangisinin üstün olduğunu bilmem; lakin Allah, laftan anlayanların karşısına birincisini, anlamayanların karşısına da ikincisini çıkarır” der.
Şifrenizi mi unttunuz?
Kayıt esnasında belirttiğiniz e-posta adresiniz ya da telefon numaranızı yazarak şifre sıfırlama e-postası alabilirsiniz.
Çerez Kullanımı
Bu internet sitesinde sizlere daha iyi hizmet sunulabilmesi için çerezler kullanılmaktadır.