
Mustafa KOÇ Yazarın Tüm Yazıları
ÖZGEÇMİŞ Antalya Manavgat Ahmetler doğumluyum. İlkokulu orada okudum. Aksu İlköğretmen Okulunu bitirdikten sonra 4 yıl ilkokul öğretmenliği ve okul yöneticiliği yaptım. Daha sonra girdiğim sınavları kazanarak Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Eğitim (Pedagoji) bö...

ESKİ ÇOCUKLAR YOK ARTIK
Hoş Geldin Z Kuşağı
Boş yere beklemeyin, artık eski çocuklar yok! Onlar gitti, yenileri geldi...
Yeni kuşaklardaki büyük değişime tanıklık etme şansı bulan bir eğitimciyim.
X Kuşağı, Y kuşağı derken işte şimdi karşımızda Z Kuşağı var...
Bu üç kuşakla çalışma fırsatı bulmuş bir öğretmen olarak bugün şunu söyleyebilirim: Ama artık eski çocuklar yok, eski öğrenciler de...
Öğretmeni iyi dinleyen, soru soran, daha kolay öğrenen, daha kolay itaat eden, ne verirseniz alan 80'lerin, 90'ların çocukları yok artık. İnanın, bunlar çok farklı... Ne var ki bunları da; "Canım, tablet kuşağı bunlar” diyerek de asla küçümsemeyin. Tamam, eskilere benzemiyorlar ama yeni kuşağın da kendilerine özgü birçok üstün yanları var.
Bir kere bizden ve önceki kuşaklardan farklılar ve kimseler darılmasın, bizden çok ilerdeler. Bağımsızlığı seviyorlar, özgüvenleri yüksek. Azıcık doyumsuzlukları var sanki, biracık bencil, biraz da aceleciler. Sabırlı değiller bizim kadar. Fazla düşünmeden bir an önce sonuç almak isterler. Bunları yönetmek o kadar kolay olmayacak, bizler gibi sus deyince kolay kolay susmayacaklar.
Sadece şunu çok iyi anladım: Onları eski yöntemlerle, eski alışkanlıklarımızla eğitmek mümkün değil. "Artık yeni şeyler söylemek lazım" diyen Mevlana gibi bizler de yöntemlerimizi yeniden gözden geçirmeliyiz.
Çağdaş eğitim dünyası buna "öğrenci merkezli eğitim" diyor. Bunu başarabilirsek inanın onlar bizden daha kolay öğrenecekler ve daha hızlı gelişecekler.
Ey ana babalar,
Ey eğitimciler,
Ey öğretmenler!
“Öğretmen merkezli” klasik eğitim devrinin bittiğini görüyorsunuz değil mi? Seçenekleri verilmiş sorularla test çözdürerek sınavlara hazırlamanın, çocukları geleceğe hazırlamak olmadığını görmeliyiz. Eğer bunu göremezsek hayatın gerçekleri bize bunu öğretecektir. Biz yolu göstereceğiz, onlar yürüyecek; biz köprüyü kuracağız, onlar geçecek; biz kapıyı açacağız, onlar girecek; biz oltayı vereceğiz ellerine balığı kendileri tutacak.
Öğretmen hala çok önemli ve değerli, bu önem hiçbir zaman da azalmayacak; ama o artık sınıfta sadece iyi bir yol gösterici olabilir. Hala; öğretmen anlatacak, çocuklar uslu uslu oturup dinleyecek diye düşünenler varsa bir daha düşünsün. Bugünün çocukları için “her şeyi bilen öğretmen” olmak çok zor. Çünkü her şeyi bilen öğretmen olmaz, zaten artık herşeyi bilen “Google” var ve bunu çocuklar da biliyor. Öyleyse bizler artık yeni yollar denemeli ve yeni şeyler söylemeliyiz. Artık şuna inanmalıyız: En iyi öğretmen; genel kavramlar dışında, çocukların Google'da bulamayacağı şeyleri söyleyebilendir.
Z kuşağı çocuklarının öğretmeni olmak için bizler de değişmek ve gelişmek zorundayız. Yani bizler de öğrenmek zorundayız. Zaten öğrenme serüveinde herrkesin öğrencekleri var, çocuklarda da öğrneceğiz, çocuklarla da...
Yeni gelen “tablet” kuşağını, “facebook” ve “internet” kuşağını biraz yakından tanıyınca artık böyle düşünüyorum. Onlarla birlikte çalışabilmek için şimdi onları anlamaya daha çok ihtiyacımız var...
Çocuklarımıza, kavgasız gürültüsüz bir dünyada yaşama fırsat verirsek inanıyorum ki kendileri için daha iyi bir dünyayı kendileri kurabilir. Biz kuramadık ama belki böylece bizim günahlarımızı da affederler...