KUYRUKSUZ TÄ°LKÄ°
Günün birinde tilkinin biri kuyruÄŸu kayaya sıkışmış. Çalışmış, çabalamış, uÄŸraşıp didinmiÅŸ ama kuyruÄŸunu kurtaramamış. Bakmış olmuyor, kurtulmak için kuyruÄŸundan vazgeçmek zorunda kalmış ve kuyruÄŸunu kesmek zorunda kalmış. Ormanda bir baÅŸka tilki onu gördüÄŸünde;
”KuyruÄŸunu neden kestin?” diye sormuÅŸ.
KuyruÄŸu kesik olan;
“Böyle kendimi çok mutlu hissediyorum, ÅŸimdi o kadar mutluyum ki adeta sevincimden havalara uçuyorum” demiÅŸ.
Bunun üzerine aynı mutluluÄŸu yaÅŸamak isteyen diÄŸer tilki de kuyruÄŸunu kesmiÅŸ. Fakat mutluluk yerine ÅŸiddetli bir acıyla karşılaÅŸmış. Hemen tilkiye gelip;
“Neden bana yalan söyledin, çok canım acıdı” demiÅŸ.
Tilki;
“EÄŸer acı çektiÄŸini diÄŸer tilkilere söylersen onlar asla kuyruÄŸunu kesmez ve bizimle dalga geçerler” demiÅŸ.
Bu iki tilki diğer tilkilere yaşadıkları mutluluğu(!) anlatmışlar.
Böylece tilkilerin çoÄŸu kuyruklarını kesmiÅŸler.
KuyruÄŸu kesik olanlar çoÄŸunluk olunca bu sefer de kuyruÄŸu olanlarla dalga geçip alay etmeye baÅŸlamışlar.
***
Ä°ÅŸte böyle; önce toplumu bozup farklılaÅŸtırırlar, sonra da onları birbirine düÅŸman ederler. Sonunda bir toplumda bozulmalar artınca bozuk insanlar iyi insanları ayıplarlar ve dalga geçerler.
Siz yine de kendiniz olun, fazlasını olmaya çalışırsanız bir hiç olursunuz.
(alıntı)