
Kitap ve Kırmızı Gül
Genç adam bir gün dergi almaya gittiÄŸinde dergicide bir kitap görmüÅŸ ve o kitabı almış. Okuduktan sonra, kitaptaki düÅŸüncelerin kendi düÅŸünceleriyle aynı olduÄŸunu fark etmiÅŸ. Yazarın adı Amy’ymiÅŸ. Adam bu kitabı yazan kiÅŸinin adresini bulmuÅŸ ve ona mektup göndermiÅŸ. Kitabını çok beÄŸendiÄŸini ve her yönde aynı fikirde olduklarını söylemiÅŸ.
Aylar geçmiÅŸ, adam ve yazar hâlâ mektuplaÅŸmaya devam ediyorlarmış. Adam her geçen gün bu kadına âşık oluyormuÅŸ, kadın da adama. Resmen ruh ikizi olduklarını düÅŸünüyorlarmış.
Bir gün buluÅŸmaya karar vermiÅŸ ve bir yer belirlemiÅŸler. Kadın yakasında kırmızı bir gül olacağını söylemiÅŸ. Adam kadına öyle âşıkmış ki gözü baÅŸka bir ÅŸey görmüyormuÅŸ. BuluÅŸacakları gün eli ayağı titriyor, kalbi yerinden çıkacak gibi atıyormuÅŸ.
Zaman geldiÄŸinde genç adam bulaÅŸacakları yere gitmiÅŸ. Aman tanrım…!! Uzun boylu, beyaz tenli, mavi gözlü hayatında görmediÄŸi kadar güzel bir kız… Bu kızın gerçek olup olmadığına bile inanamıyormuÅŸ. Altın sarısı beline kadar uzayan saçları dalgalanıyor ve göz kamaÅŸtırıyormuÅŸ. Adam “Ne olur sen o kız ol, Ne olur sen o kız ol” diye içinden haykırıyormuÅŸ.
Kız bankın üzerine oturmuÅŸ ve adama bakmaya baÅŸlamış. Adam etrafına baktığında bir de ne görsün baÅŸka bir bankta kısa boylu yaÅŸlı, çirkin ve ÅŸiÅŸman bir bayan oturuyor ve yakasında da kırmızı bir gül var.
Ä°ki kadının arasında kalan genç, ya çirkin ama hayatında tanıdığı en mükemmel olan kadının yanına gidecekmiÅŸ ya da dünyalar güzeli bir kadının yanına. Çirkin olanı, yani sevdiÄŸi kadınını seçmiÅŸ, yanına gitmiÅŸ ve:
– Merhaba Amy…
Kadın yabancı gözlerle ona bakmış:
– Ben Amy deÄŸilim, ÅŸu karşı bankta oturan bayan bana bu gülü verdi ve bunun gül için yanıma gelecek olan adamın hayatının sınavı olduÄŸunu söyledi. Åžimdi seni orada bekliyor…