Gölge Etme Başka İhsan İstemem
DİYOJEN VE BÜYÜK İSKENDER
Gündüz vakti elinde fenerle sokakta dolaşarak adam arayan garip filozof Diyojen'in hikayesi...
Hikayeyi bilmeyen yoktur: Makedodnya Kralı Büyük İskender bir gün Korinthos'a gelir ve hakkında çok şey duyduğu o garip filozofu, Diyojen’i bizzat ziyaret etmek ister. Diyojen'in bir villası yok tur ve sokaklarda yaşamaktadır. O sabah da açık bir alanda yatmış güneşlenmektedir.
Diyojen’in bir filozof olarak tanındığını bildiği için felsefeye karşı sevgisi bulunan İskender, fıçıya yaklaşır.Diyojen Kralla birlikte kendisine doğru gelen kalabalığa, yattığı yerden biraz doğrulup bakarken, İskender öne çıkar ve kendini tanıtır:
-Ben büyük kral İskender'im. (I am Alexander, the great king)
-Ben de köpek Diyojen'im. (and I am Diogenes the dog)
Büyük kral, yerde yatan adama samimiyetle sorar:
“Benden bir isteğin var mı?”
Diyojen de istifini bile bozmadan;
“Evet, var” der, ”Gölge etme başka ihsan istemem…” diyerek, dünyevi değerleri ne kadar küçümsediğini gösterir.
Bu tarihi cevaptan sonra İskender, kıkırdayan adamlarına dönüp şunu der ve sahneden çekilir:
"Eğer ben İskender olmasaydım, Diyojen olurdum." diyerek ondan dersini alır.
***
Diyojen, yaşamını bir fıçı içinde sürdüren ilginç bir adamdır.
Onun bir başka meşhur alışkanlığı da, gün içinde elinde yanan bir mumla dolanmasıdır.
Dİyojen bir gün gündüz vakti elindeki yanan kandille dolaşırken sorarlar:
“Bu vakitte mumla sokakta ne arıyorsun Dİyojen?”
Düşünmeden;
"Ortalıkta dürüst ve gerçek bir adam var mı diye onu arıyorum" diye cevap verirmiş.
***
"Adam arayıp da bulamama" temasındaki
Başka bir hikayede de Olimpiyatları izleyip döndükten sonra birisi şöyle sorar:
“Oyunları izledin, kalabalık mıydı?”
"Evet, çok kalabalıktı ama içinde pek az adam vardı." der.
Diyojen Kralla birlikte kendisine doğru gelen kalabalığa, yattığı yerden biraz doğrulup bakarken, İskender öne çıkar ve kendini tanıtır:
-Ben büyük kral İskender'im. (I am Alexander, the great king)
-Ben de köpek Diyojen'im. (and I am Diogenes the dog)
Büyük kral, yerde yatan adama samimiyetle sorar:
“Benden bir isteğin var mı?”
Diyojen de istifini bile bozmadan;
“Evet, var” der, ”Gölge etme başka ihsan istemem…” diyerek, dünyevi değerleri ne kadar küçümsediğini gösterir.
Bu tarihi cevaptan sonra İskender, kıkırdayan adamlarına dönüp şunu der ve sahneden çekilir:
"Eğer ben İskender olmasaydım, Diyojen olurdum." diyerek ondan dersini alır.
***
Diyojen, yaşamını bir fıçı içinde sürdüren ilginç bir adamdır.
Onun bir başka meşhur alışkanlığı da, gün içinde elinde yanan bir mumla dolanmasıdır.
Dİyojen bir gün gündüz vakti elinde bir fenerle dolaşırken;
“Bu vakitte fenerle sokakta ne arıyorsun Diyojen?” diye soranlara düşünmeden;
"Ortalıkta dürüst ve gerçek bir adam var mı diye onu arıyorum" diye cevap verirmiş.
***
"Adam arayıp da bulamama" temasındaki
Başka bir hikayede de Olimpiyatları izleyip döndükten sonra birisi şöyle sorar:
“Oyunları izledin, kalabalık mıydı?”
"Evet, çok kalabalıktı ama içinde pek az adam vardı." der./