![BILL GATES ve GAZETE SATICISI](https://www.mkoc.net/imgs/950x534x2/1697911607941.jpeg)
BILL GATES ve GAZETE SATICISI
Bill Gates'e, "Bu dünyada senden daha zengini var mı?" diye sorulduğunda;
- Evet benden daha zengini var, der.
- Peki kim bu, diye sorduklarında ise şunları anlatır:
- Eğitimimi tamamlayıp Microsoft şirketini kurmaya karar aşamasındayken bir uçuş öncesinde Newyork havaalanındaydım. Birden gözüme gazete satıcısı ilişti. Elindeki gazetelerinin birindeki başlık ilgilimi çekti. Elimi cebime attım ama hiç bozuk param yoktu. Oradan uzaklaşmak üzere ayrılıyordum ki, siyahi genç birden atılarak:
- Beyefendi buyurun, bu gazete benden size hediye olsun, dedi.
Ben de ona:
- Elimde bozuk param yok, dedim.
- Sana ben onu hediye ediyorum, dedi.
Bu olaydan 3 ay sonra yolcuğum aynı hava alanına denk geldi.
Gözüm bir gazeteye ilişti. Elimi cebime attım ama yine de bozuk param yoktu. Aynı çocuk geldi:
- Gazeteyi al, dedi.
Ben de ona:
- Oğlum geçen gün aynı durum yaşandı. Sen bu durumla her karşılaştığında insanlara gazeteyi hediye mi ediyorsun, dedim.
-Tabi ki... Ben verdiğimde, tüm kalbimle veriyorum. Bu beni mutlu edip rahat kılıyor...
Bil Gates salondakilere dönüp der ki:
- Bu cümle benim aklımı o kadar kurcaladı ki, acaba çocuk hangi mantık esasına ve hangi hissiyata göre böyle söylüyordu, merak etmiştim...
***
19 yıl aradan sonra... Ekonomik gücümün doruğuna ulaşıp, dünyanın en zengin adamı olduğumda bu genç delikanlının iyiliğinin karşılığını verebilmek için onu arayıp bulmak istedim. Bunun için de bir grup oluşturdum...
Gruba;
- Söylediğim havaalanına gidin ve bana gazete satıcı siyahi genci bulun, dedim.
Bir buçuk ay aradan sonra bir yerde bekçilik yaptığını öğrendim. Ona bir davetiye gönderip ofisimde ağırladım:
- Beni tanıyor musun? diye sordum.
- Tabii ki sen Bil Gates'sin, herkes seni tanır.
- Hatırlar mısın sen ufakken gazete satıyordun, bende ise olacak ya bozuk para yoktu ve sen bana gazeteyi hediye ettin. Bunu neden yaptın?
- Belli bir nedeni yok. Yalnız birine karşılık beklemeden bir şey verdiğim zaman mutluluk duyuyorum ve beni rahat ve huzurlu kılıyor, dedi.
Ona dedim ki:
- Sana iyiliğinin karşılığını vermek istiyorum... Dile benden ne dilersen!
- Nasıl yani?
- Sana her istediğini vereceğim...
Gülerken bana dedi ki:
- Ne istersem onu mu, bu doğru mu?
- Evet, ne istersen vereceğim...
- Size teşekkür ediyorum beyefendi. Fakat hiçbir şeye ihtiyacım yok...
- Bir şey istemen lazım, sana iyiliğinin karşılığını misliyle vermek istiyorum...
- Sayın Gates, her şeyi yapacak gücün var ama benim iyiliğimin karşılığını veremezsiniz.
- Ne demek istiyorsun, nasıl olur da veremem?
- Seninle benim aramızdaki fark şu: Ben sana yoksulluğumun doruğunda verdim, ama sen zenginliğinin doruğunda bana veriyorsun, bu da durumu telafi etmez. Ama yine de bunu düşünmeniz beni çok mutlu etti. Teşekkür ederim.
***
Bill Gates konuşmasına devam eder:
- İşte gazete satıcısı yoksul çocuğun o sözü kendisinin benden daha zengin olduğunu hissetmeme neden oldu...Çünkü en makbul verme şekli, senin ihtiyacın var iken vermendir... Çocuğun bana yaptığı da budur...En iyi iyilik de hiçbir karşılık beklemeden yapılan iyiliktir...
Alıntı.