
Mustafa KOÇ Yazarın Tüm Yazıları
ÖZGEÇMİŞ Antalya Manavgat Ahmetler doğumluyum. İlkokulu orada okudum. Aksu İlköğretmen Okulunu bitirdikten sonra 4 yıl ilkokul öğretmenliği ve okul yöneticiliği yaptım. Daha sonra girdiğim sınavları kazanarak Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Eğitim (Pedagoji) bö...

"YETENEKSİZ" SINAV SİSTEMLERİYLE
NELER KAYBETTİK?
NELER KAYBETTİK?
"Ispartalı Çoban Sülü'nün Cumhurbaşkanı olabildiği bir Türkiye yok artık."
(Daha önce hiçbir yerde gündeme gelmeyen bir koyu ilk kez burada burada anlatmak istedim.)
Eğitim Sistemi Düşünen Çocuklar Yaratmalı
1990'lı yıllara kadar; Üniversiteye, Fen Liselerine ve Anadolu Liselerine giriş sınavlarının yarısı Genel Yetenek sorularıydı. öylece öğrencinin sadece bilgiye dayalı öğrenmeleri değil akademik başarı gücünün ve zihinsel becerilerinin de ölçülmesi amaçlanıyordu. Nitekim o yıllarda Üniversiteye ve sınavla girilen okullara “ezberleyen” değil, düşünen, başarılı çocuklar yerleşiyordu. Çünkü
bu sistem özellikle kırsaldaki ve yoksul kesimdeki çocuklara nispeten bir fırsat eşitliği sağlıyordu.
Daha sonra ne olduysa Genel Yetenek sınavları kaldırıldı ve ezber bilgiyi ölçen, çocukları acımasızca sıralayan bir test sistemi getirildi. Ondan sonra da sürekli değiştirilen bir sınav ve yerleştirme sistemiyle karşı karşıya kaldık. Sınav odaklı sistem ise dershaneler, test kitapları ve özel ders furyasıyla büyük bir rant alanı,
büyük bir sektör yarattı. 70 yıldır söylenen “dershaneleri kapatıp sınavları kaldıracağız” sözleri çoktan unutuldu. Şimdi artık eskisinden daha çok merdiven altı kurs ve dershane var. Neredeyse apartman katları tabelasız, denetimsiz kurs merkezleriyle dolup taşıyor. Adeta sistem bu amaçla değiştirilmiş gibi, çocuklar
yine kurstan kursa, dershaneden dershaneye koşuyor. Devlet sözüm ona ders kitaplarını parasız verse de devlet okullarındaki öğrenciler bile yardımcı test kitapları almak zorunda kalıyor. Zaten hiçbir özel okul da bu kitapları kullanmıyor.
Sınavlar elbette olacak, sınavsız, ölçmesiz eğitim olmaz. Ancak Genel Yetenek sorularının kaldırılması, sadece bilgiye dönük becerilerin ölçüldüğü bu test sistemi, eğitimde iki büyük ve olumsuz sonuç doğurdu:
“Ezberci eğitim zihinsel soykırımdır” diyen eğitimciler haklı mı çıkıyor.
Birincisi; bu sistem Genel Yetenek testlerini kaldırarak başarılı, yoksul aile çocuklarının da kısmen sistemden yararlanabildiği avantajı ellerinden aldı. Çünkü okul eğitiminden bağımsız olarak zekası ve düşünme becerileriyle kendilerine bir yol açabilmek ezberci eğitim sistemiyle mümkün değil.
İkincisi de muazzam bir test ve yayın sektörü yaratarak yine yoksul kesimlere büyük zarar verdi. Kısaca Türkiyedeki eğitim ve sınav sistemi artık belli bir gelir düzeyinin üstündeki yurttaşların çocuklarının yararlanabileceği bir sisteme dönüştü. Şimdi siz isterseniz parayı verip özel üniversitelerden mühendis, hukukçu hatta doktor diplomaları alabilirsiniz.
Bu duruma bakınca devletin bizim kuşağın eğitimine verdiği desteğin ne kadar değerli olduğu daha iyi anlaşılıyor. Oysa 1990 önceki sınav sisteminde okullar arasındaki eşitsizliklerden zarar gören öğrenci Genel Yetenek sınavlarıyla kendini gösterebiliyor, daha yüksek puanlar alabiliyordu.
Türkiye'nin içine düştüğü yeni ekonomik ve sosyal durumlardan dolayı eğitimde çok önemli dönüşümler gerçekleştirmek zorundayız. Devletin asıl görevlerinden biri olan eğitim konusunda okullaşma, öğrenci yurtları, öğretmen yetiştirme sistemi ve çağa uyan bir müfredat geliştirme yanında parasız yatılı okullar yeniden açılmalı, Genel Yetenek testleri yeniden sınav sistemine konmalıdır.
Yoksa Ispartalı “Çoban Sülü”nün Cumhurbaşkanı olabildiği bir Türkiye yok artık.
www.mkoc.net