
SEVGİ BORCU
MesleÄŸimin ilk yılları… Bir güney doÄŸu ilinin uzak bir köyünde, beÅŸ sınıflı bir okulun ilk ve tek öÄŸretmeniydim. Åžubat ayı baÅŸlarıydı, her yer karlarla kaplı ve okullar karne tatiline giriyordu.
Dönem sonu meslek toplantısı için ÅŸehre çaÄŸrılan ve çeÅŸitli yerlerden toplanıp gelen onlarca öÄŸretmen, büyük bir salonu doldurmuÅŸtuk. O kalabalığın arasında, salonda bir yer bulup oturmak için dolaşırken tuhaf bir ÅŸey oldu. Mavi mantolu bir öÄŸretmenle aniden göz göze geldik. Bana doÄŸunun bu soÄŸuk ÅŸehrinde memleketimin sıcak denizlerini hatırlatan iki mavi göz, bir anda toplantının gündemini unutturdu. İkimiz de öylece bakışıp kaldık. Ama aÄŸzımızdan bir kelime bile çıkmadı. Bakışlarımız kilitlenince benim gibi o da utanarak kalabalığın arasında kaybolup gitti.
...