AHMETLER'Ä°N HES DESTANI
Burası bizim Çanakkalemizdir."
2012-2015 yıllarında Ahmetler Kanyonuna yapılmak istenen HES'e karşı köylülerin, özellikle de köylü kadınların verdiÄŸi direniÅŸin hikayesi. Bu mücadelenin sözcüsü olarak başından sonuna içinde olmuÅŸ biriydim. Bu nedenle bu kitabı yazmak bana düÅŸtü. Gerçek zamanlı bir belgesel tarzında yazılan bu kitap, küçücük dereleri mahvetmekten kurtarmak için yapılan bütün Türkiyedeki HES mücadeleleri için derslerle dolu.
310 sayfalık kitabın önsözü ÅŸöyle
ÖNSÖZ
Dağlara taşlara adımı yazdım
Türkümü söyler yamaçlardaki ardıç aÄŸacı
Bir sen bilirsin beni bir de daÄŸlar
Yurdumun taşı toprağı, derdimin ilacı
2011 yılı sonlarıydı... 600 yıldan fazladır bu topraklarda yaÅŸayan Ahmetler'in tek zenginlik ve yaÅŸam kaynağı Ahmetler Kanyonuna bir HES yapılacağı haberini ilk kez duyduÄŸumuzda hepimiz büyük bir ÅŸok yaÅŸadık. Ama kısa zamanda toparlandık; yediden yetmiÅŸe bütün köylülerle birlikte; haklılığımıza olan inancımızı, aklımızı, bilgimizi ve bilincimizi kullanarak bu olaya itiraz ettik. Ä°ÅŸte bu kitap, bu itiraz sürecinde yaÅŸanan dramatik öykülerin gerçek zamanlı bir hikayesidir.
Uzun bir tarihi geçmiÅŸi olan Ahmetler'in sosyal ve kültürel deÄŸerlerini kayıt altına almak için o yıllarda kurduÄŸumuz mütevazı bir internet sitesi, bu süreçte çok önemli bir görev yaptı. “ahmetler.net” sitesinde günü gününe yayımladığımız yazılar, çok zor koÅŸullarda kendi geleceÄŸini kurtarmak için kanyonda direnen köylünün adeta mücadele günlükleri oldu.
Siteyi yöneten ve Ahmetler’in sözcüsü görevi verilmiÅŸ biri olarak olaylara bir de baÅŸka bir açıdan bakılmasını saÄŸlayacak olan bu çalışma, köyümüzün sosyal tarihine ve genel alarak Türkiyedeki HES olaylarına ışık tutacak bir belgesel özelliÄŸi de taşıyor. Kitapta, önemli bazı medya kayıtlarına ve olayları net olarak yansıtacak çok sayıda fotoÄŸrafa da yer verdik. Çünkü bu kitap aynı zamanda bu hikayede görünmeyen kahramanların anılarını saklayan renkli bir albüm olacaktır. Bir de ülkenin küçük derelerini tehdit eden HES’lerle mücadele konusunda yaÅŸanmış örneklerin yer aldığı küçük bir ders kitabı da sayılabilir.
Büyük acılarla, zorluklarla dolu olan; ama baÅŸarıyla sonuçlanmış bu sürecin önünde ve arka planında, isimli isimsiz birçok kahramanı var. Bu kahramanların bir evladı olarak bizler de onlara eÅŸlik ettik. Sonra da aklımızın erdiÄŸince ortak aklı kullanarak onların sesini dünya aleme duyurmaya çalıştık. Bu nedenle olayların bütün süreçlerinde, içinde ve dışında rol almış olmakla bu kitabı hazırlamak biraz da bana düÅŸtü.
Köylülerimizin genetik çevre bilinci ve yaÅŸadıkları topraklara olan baÄŸlılıklarıyla; sadece Antalya'yı, Manavgat'ı deÄŸil, Türkiye'yi hayran bırakan bu uzun soluklu yolculukta binlerce insandan, onlarca dernekten, siyasal ve sosyal gruplardan büyük destek aldık. Burada hepsinin adlarını yazma olanağı bulunmayan bütün destekçilere köylülerim adına sonsuz teÅŸekkürler…
Hayat, bazen elinizde olmadan size bazı sorumluluklar yükler. Ä°ÅŸte bu HES süreci, adeta hepimizin omuzlarına yüklenmiÅŸ bir görev gibiydi. Ya kanyonu kurtaracaktık ya da tüm geçmiÅŸimizi ve geleceÄŸimizi kaybedecektik. Bu yüzden bu mücadeleye yediden yetmiÅŸe herkes katıldı. Zaten herkesin, doÄŸduÄŸu topraklara ödemesi gereken bir borcu vardır. Ahmetler'in HES mücadelesine gücü yettiÄŸinden fazla destek olarak bu borcu ödeyen bütün köylülerimize ve özellikle de bu direniÅŸin tartışmasız öncüleri olan kadınlarımıza ÅŸükranlarımı sunuyorum. / 01 Mart 2020
Mustafa Koç