
PISA SONUÇLARI:
Türkiye'deki '15 yaÅŸ grubu öÄŸrencileri' OECD ortalamasının gerisinde kaldı
Uluslararası eÄŸitim deÄŸerlendirme testi PISA sonuçları açıklandı. Türkiye, okuma becerisi, fen ve matematik baÅŸta olmak üzere tüm alanlarda OECD ortalamasının gerisinde kaldı.
Bu sene 79 katılımcı ülke ve bölgeden 15 yaÅŸ grubundaki yaklaşık 32 milyon öÄŸrenciyi temsilen 600.000 öÄŸrenciyi kapsayan uluslararası eÄŸitim deÄŸerlendirme testi PISA sonuçları açıklandı.
Ekonomik Kalkınma ve Ä°ÅŸbirliÄŸi Örgütü’nün (OECD) hazırladığı ve açılımı Uluslararası ÖÄŸrenci DeÄŸerlendirme Programı olan PISA, örgün eÄŸitime devam eden 15 yaÅŸ grubundaki öÄŸrencilerin topluma tam katılımı için elzem görülen kilit bilgi ve becerileri ne ölçüde edindiÄŸi deÄŸerlendiriliyor. Program, üç senede bir güncelleniyor.
Bu kapsamda öÄŸrencilerin matematik ve fen bilimleri okuryazarlığı ile okuma becerilerinin yanı sıra, küresel becerileri, okul ortamları, mesleki beklentileri ve ailelerine dair veriler de derleniyor. Dolayısıyla sadece ezberi ölçmeyen, bilgiyi gerçek hayatta kullanabilmeye dair eÄŸitim sistemini teÅŸvik etmeye yönelik bir deÄŸerlendirme söz konusu.
PISA deÄŸerlendirmesine bu sene OECD üye ülkesi olan Türkiye’den 15 yaşındaki 884.971 öÄŸrenciyi temsilen 6890 öÄŸrenci, 186 okul katıldı.
Türkiye, her ne kadar önceki senelere göre bir toparlama kaydetse de, ortalaması 493 olan Fen Bilimler sıralamasında 425 puanla, ortalaması 493 olan okuma becerilerinde 405 puanla, ortalaması 490 olan matematikte ise 413 puanla tüm alanlarda OECD ortalamasının hayli gerisinde kaldı.
PISA sonuçları deÄŸerlendirilirken; öÄŸrenciler, en alt baÅŸarı düzeyinden en üst baÅŸarı düzeyine göre altı düzeyde gruplandırılıyorlar. 5. ve 6. düzeyler üst yeterlik düzeyleri oluyor.
OKUMA BECERÄ°LERÄ°NDE TABLO
Bu yılki rakamlara göre Türkiye’de öÄŸrencilerin yüzde 74’ü okuma becerilerinde en az ikinci yeterlik düzeyine ulaşırken, OECD ortalaması yüzde 77 oldu. Okuma becerileri konusunda Türkiye Ukrayna, Macaristan, Hırvatistan gibi ülkelerin gerisindeyken, Slovakya, Yunanistan gibi diÄŸer OECD üye ülkelerinin önüne geçti.
Bir diÄŸer deyiÅŸle, bu öÄŸrenciler ortalama uzunluktaki bir metindeki ana fikri anlıyorlar, açık ancak bazen karmaşık kriterleri temel alan bilgiyi bulabiliyorlar, metnin ana fikri üzerinde fikir yürütebiliyorlar.
Türkiye’de öÄŸrencilerin sadece yüzde 3’lük bir kısmı okuma becerileri alanında beÅŸ ve altıncı düzeye eriÅŸmiÅŸ durumdayken, OECD ortalaması ise yüzde 9. Bu düzeydeki öÄŸrenciler uzun metinleri anlayabiliyorlar, soyut kavramlarla baÅŸa çıkabiliyorlar ve bilginin kaynağı veya içeriÄŸine dair zımni ipuçları temelinde gerçek ve fikir arasında ayrımlara gidebiliyorlar.
Türkiye’de söz konusu yaÅŸ aralığındaki öÄŸrencilerin, üç yıl önce açıklanan PISA sonuçlarına göre 'okuduÄŸunu anlama' kategorisinde 72 ülkede 15 yaşındaki 540 bin öÄŸrenci arasında 50'nci sırada yer alması eÄŸitim sistemine dair birçok endiÅŸeyi gündeme getirmiÅŸti.
Matematik alanında ise 2018 verilerine göre OECD ortalaması olan yüzde 76’ya kıyasla Türkiye’de öÄŸrencilerin yüzde 63’ü 2.düzey ve üzerine eriÅŸebilmiÅŸ. Yani bu öÄŸrenciler örneÄŸin iki alternatif yol arasındaki toplam mesafeyi kıyaslayabiliyorlar veya bir ürünün fiyatını farklı bir para birimine dönüÅŸtürüp hesaplayabiliyorlar.
Matematik alanında 5.düzey ve üzerine çıkan öÄŸrenciler ise, OECD ortalaması olan yüzde 11’e kıyasla Türkiye’de yüzde 5 düzeyinde kalıyor.
Fen bilimleri alanında OECD ortalaması olan yüzde 78’lik baÅŸarı düzeyi ise Türkiye’de yüzde 75 ile görece bir baÅŸarı elde edildiÄŸine iÅŸaret ederken, 5.düzey ve üzerindeki öÄŸrencilerin oranı ise OECD ortalaması olan yüzde 7’ye kıyasla yüzde 2 düzeyinde kaydediliyor. Yani bilim alanında en baÅŸarılı katman olan bu öÄŸrenciler, bilimsel verileri birçok farklı durumda yaratıcı ve otonom bir ÅŸekilde kullanabiliyorlar.
2003 VE 2006 SONUÇLARINA ORANLA OLUMLU Ä°VME
PISA 2018 sonuçlarına genel çerçeveden bakıldığında, söz konusu üç alanda 2009 ve 2012 yıllarındaki tabloya benzer sonuçlar söz konusu iken, 2003 ve 2006 yıllarındaki PISA sonuçlarından çok daha olumlu bir sonuç kaydedildi.
2003-2018 yılları arasında Türkiye’de PISA’ya katılabilen 15 yaşındaki nüfusa 400.000 kiÅŸi daha eklendi ve PISA örneklemlerinde ele alınan 15 yaÅŸ aralığındaki öÄŸrencilerin oranı 2003 yılında yüzde 36 iken 2018 yılında yüzde 73’e yükselerek iki katından çok artmış oldu.
New York Üniversitesi ÖÄŸretim Üyesi Prof.Dr. Selçuk Åžirin, eÄŸitimde uluslararası kıyaslamalı verilerin artık nihayet önemsendiÄŸine dikkat çekiyor.
“2012 yılı PISA verileri açıklandığında “PISA gelmiÅŸ neyime” baÅŸlıklı bir yazı yazdığım ortam artık yok. Ä°nsanlar artık eÄŸitimi verilerle tartışıyor. Bu güzel bir geliÅŸme” diyor euronews Türkçe’ye konuÅŸan Åžirin.
SOSYO-EKONOMÄ°K DEZAVANTAJLAR
Öte yandan sonuçlar üzerinde sosyo-ekonomik altyapı ile öÄŸrenme arasındaki iliÅŸki belirleyiciliÄŸini koruyor.
OECD ülkelerindekine benzer ÅŸekilde (89 skor puan) Türkiye’de sosyo-ekonomik açıdan avantajlı öÄŸrenciler, okuma alanında dezavantajlı öÄŸrencilerin 76 skor puan üzerine çıkmış durumda. Performansta sosyo-ekonomik farklılıklar Türkiye’nin yanı sıra Hırvatistan, Dominik Cumhuriyeti, Kosova, Tayland gibi ülkelerde de oldukça belirleyici olup, eÄŸitimde fırsat eÅŸitliÄŸinin önündeki sorunların çözümü için spesifik politikalar dizayn edilmesi yönünde üye ülkelere OECD tarafından çaÄŸrıda bulunuluyor.
Okuma becerileri açısından PISA 2018 sonuçlarına göre avantajlı öÄŸrencilerin sadece yüzde 9’u ve dezavantajlı öÄŸrencilerin yüzde 1’i en iyi performansı sergileyen katman içerisinde. Bu oran OECD’de yüzde 17 iken Türkiye’de yüzde 3 düzeyinde olup OECD ülkeleri arasında en düÅŸük orana karşılık geliyor.
Matematik ve bilim alanındaki performansa bakıldığında ise tüm PISA katılımcısı ülkeler arasında benzer bir uçurum söz konusu. Türkiye’de avantajlı ve dezavantajlı gruplar arasında matematik performansında yüzde 11’lik bir fark OECD ülkelerinde ortalama yüzde 14 iken, bilim alanında da yüzde 11’lik fark korunuyor (OECD ortalaması ise yüzde 13).
DEZAVANTAJLI GEÇMÄ°Åž BÄ°R KADER DEĞİL
Ancak PISA sonuçları dezavantajlı olmanın kaçınılmaz bir kader olmadığını da vurguluyor. Zira, dezavantajlı sosyoekonomik altyapıdan gelip yüksek akademik başarı gösteren öğrenciler de var. Türkiye’de sosyo-ekonomik açıdan dezavantajlı öÄŸrencilerin yüzde 15’i en iyi okuma becerilerine sahip kesim arasında sayılırken, bu oran OECD ortalamasında yüzde 11.
Personel eksikliÄŸi açısından Türkiye’nin OECD ortalamasına benzer bir düzeyde olduÄŸuna dikkat çekilirken, eÄŸitim materyallerinin eksikliÄŸi açısından OECD ortalamasına göre daha iyi bir durumda olduÄŸumuz belirtiliyor. Ancak Türkiye, Malezya, Fas, Peru, Singapur gibi ülkelerde, daha varlıklı öÄŸrencilere hizmet verilen okullardaki öÄŸretmenlerin, devlet okullarına kıyasla daha fazla sertifikaya sahip olduÄŸuna dikkat çekiliyor.
Türkiye’de 100 öÄŸrencinin 27’si, “dezavantajlı” sayılan bir okula gidiyor. Bu oran OECD ortalamasında yüzde 34.
EĞİTİMDE CİNSİYET EŞİTLİĞİ
EÄŸitim performanslarında cinsiyet eÅŸitliÄŸi konusunda ise, ortalama OECD verilerine benzer ÅŸekilde Türkiye’de okuma becerileri alanında kız çocuklar erkekleri 25 skor puan geride bırakıyor ve bu açık 2009 yılında ölçümlenen yüzde 43’lük skor puana göre oldukça düÅŸmüÅŸ durumda. Türkiye’de matematik alanında kız ve erkek çocuklar benzer performans sergilerken, bilim alanında ise kızlar erkeklerin biraz daha üzerinde bir tablo çiziyorlar.
Matematik veya fen bilimleri alanında en yüksek performansı sergileyen öÄŸrenciler arasından üç erkekten biri mühendis veya bilim insanı olma hayali kurarken, kızlar arasında bu oran beÅŸte bir. Öte yandan, yüksek baÅŸarılı kızların yarısı ileride saÄŸlıkla baÄŸlantılı mesleklerde çalışmak istiyor.
Prof. Åžirin, 2018 PISA verilerinin, 2015 yılına göre iyileÅŸme kaydedildiÄŸini, ama 2009-2012 dönemine göre yerinde saydığımızı gösterdiÄŸini kaydediyor.
“2015 yılı zaten her alanda dibe vurduÄŸumuz bir seneydi. 2015’deki 50. sıranın daha da altına inilmesi zaten beklenemez, zira ondan sonrası 3. Dünya ülkesi anlamına gelir. O nedenle bu sene 40’lara gelmemiz ÅŸaşırtıcı deÄŸil. Bu tarz süreli verilerde ortalama düzeye doÄŸru regresyon diye bir vaka var. 2015 yılında uçtaydık, ÅŸimdi biraz ortalamaya yaklaÅŸtık” diyor Åžirin.
4+4+4 EĞİTİM SİSTEMİNİN ETKİSİ
Türkiye açısından 2012-2015 yıllarına dair keskin düÅŸüÅŸ, 2012 yılında çıkarılan 4+4+4 eÄŸitim yasasıyla birlikte yaÅŸanan geçiÅŸ süreciyle baÄŸlantılı görülüyor. Keza zorunlu eÄŸitimin 12 sene olmasıyla birlikte akademik performansı düÅŸük olan, okumak istemeyen öÄŸrenciler zorunlu olarak okula gelerek genel baÅŸarıyı düÅŸürdü.
PISA raporunda akran zorbalığının eÄŸitim performansı üzerindeki etkisi de ölçülüyor. OECD ülkelerinde öÄŸrencilerin yüzde 23’ü, Türkiye’de ise yüzde 24’ü her ay birkaç kez zorbalığa uÄŸradığını kaydediyor.
Türkiye’de olduÄŸu gibi PISA deÄŸerlendirmesi kapsamındaki birçok ülkede öÄŸrenciler, öÄŸretmenlerinin heyecanlı ve ÅŸevkle ders anlatması durumunda okuma becerilerinde daha yüksek bir performans sergiliyorlar. Türkiye’de öÄŸrencilerin yüzde 67’si, OECD ortalamasında ise yüzde 74’ü, öÄŸretmenlerinin mesleÄŸini severek ders anlattığı fikrinde.
Prof. Åžirin, “Fen bilimlerinin de matematiÄŸin de temelinde okuduÄŸunu anlamak yatıyor. Çocukları, özellikle de kız çocuklar karmaşık metinleri anlamaktan aciz. Bunun sebeplerini anlamak için bu veriler üzerinde durmamız elzem” diye vurguluyor.
YAÅžAM MEMNUNÄ°YETÄ°
"Gençler güncelin barometresidir. DüÅŸünsenize 15 yaşındasınız ama önünüzde fırsat yok." Prof. Selçuk Åžirin
Öte yandan, öÄŸrenciler arasında yaÅŸam memnuniyeti konusunda Türkiye, OECD ülkelerinin hayli gerisinde. OECD ortalaması olan yüzde 67’ye kıyasla Türkiye’de öÄŸrencilerin yüzde 44’ü yaÅŸamlarından memnun olduÄŸunu ifade ediyor.
“Gençler güncelin barometresidir. Ekonomide ne olduÄŸu en çok onları ilgilendirir. Ä°ÅŸsizliÄŸin gençlerde %27’yi bulduÄŸu bir ortama bakan genç ister istemez karamsarlığa kapılıyor. DüÅŸünsenize 15 yaşındasınız ama önünüzde fırsat yok” diye açıklıyor bu durumu Prof. Åžirin.
ÖÄŸrencilerin pozitif duygular ifade etmeleri ise, okul ortamına aidiyet, öÄŸrenciler arasında iÅŸbirliÄŸi ve akran zorbalığının düzeyiyle birlikte deÄŸiÅŸkenlik gösterebiliyor. DiÄŸer tüm eÄŸitim sistemlerinde olduÄŸu gibi Türkiye’de de baÅŸarısızlık korkusunun kızlarda oÄŸlanlardan daha fazla olduÄŸu kaydediliyor.
“YERLÄ° PISA”DA DURUM NEYDÄ°?
Milli EÄŸitim Bakanlığı’nın yaptığı ve ‘Yerli PISA’ olarak bilinen ve binlerce 4. ve 8. sınıf öÄŸrencisine yönelik yapılan ABÄ°DE eÄŸitim araÅŸtırmasının sonuçları Temmuz ayında yayınlanmış ve açıklanan verilere göre 8. sınıf öÄŸrencilerinin yüzde 16'sının dört iÅŸlem yapamadığı, 4 öÄŸrenciden birinin Türkçe bilgisinin ise temel ve temel altı seviyede olduÄŸu ortaya çıkmıştı.
Türkiye PISA deÄŸerlendirmesine 2003 yılından beri katılırken, araÅŸtırmaya dahil edilecek okul ve öÄŸrenciler, OECD tarafından rastgele belirleniyor. ÖÄŸrencilerin baÅŸarısını deÄŸerlendirmek üzere, çoktan seçmeli, karmaşık çoktan seçmeli, açık uçlu, kapalı uçlu gibi farklı soru türleri kullanılırken, akabinde öÄŸrencilere anket uygulanıyor.
By Menekse Tokyay
03.12.2023
***
Bu Konuyla Ä°lgili olarak BBC Türkçe Sitesindeki Haber de Åžöyle:
https://www.bbc.com/turkce/articles/cw42mvl2dw4o
PISA TESTÄ° SONUÇLARI AÇIKLANDI:
TÜRKÄ°YE MATEMATÄ°K, FEN VE OKUMADA OECD ORTALAMASININ ALTINDA
81 ülke ve bölgede, 15 yaşındaki gençlerin okuma, matematik ve fen (bilim) seviyelerinin deÄŸerlendirildiÄŸi 2022 PISA araÅŸtırmasında Türkiye matematikte 39, fende 34 ve okumada 36. sırada yer aldı. Singapur tüm alanlarda birinci oldu.
En son deÄŸerlendirme 2018 yılında yapılmıştı; bugün açıklanan 2022 sonuçları pandemiden beri yapılan ilk deÄŸerlendirmeyi içeriyor.
PISA 2022 araÅŸtırmasına katılan ülke sayısı 2018'den bu yana 79'dan 81'e yükseldi.
2022 deÄŸerlendirmesinde, OECD genelinde öÄŸrencilerin seviyelerinde benzeri görülmemiÅŸ bir düÅŸüÅŸ görüldüÄŸü belirtiliyor.
2018'e göre Türkiye'nin matematikteki puanı sabit kaldı, okumada 10 azaldı, fende ise 8 arttı. Türkiye her üç alanda da 2018'e göre daha üst sıralarda yer aldı.
Güçlü performans gösterenler arasında Çin’e baÄŸlı Makao, Tayvan, Japonya, Güney Kore ve Estonya var. Hepsi, üç ana kategorinin her birinde ilk 10'da yer alıyor.
PISA, Uluslararası ÖÄŸrenci DeÄŸerlendirme Programı anlamına geliyor. Çalışma, Ekonomik Ä°ÅŸbirliÄŸi ve Kalkınma TeÅŸkilatı (OECD) tarafından yürütülüyor.
Yazının altında eklenmiÅŸ olan tablolardan ülkelerin sıralamasını ve puanlarını görebilirsiniz:
***
Okuma kategorisinde Ä°rlanda, Japonya, Güney Kore öne çıkıyor
Okuma kategorisinde Singapur'u takip eden ülkeler; Ä°rlanda, Japonya, Güney Kore, Tayvan, Estonya, Makao, Kanada, ABD ve Yeni Zelanda.
TÜRKÄ°YE OKUMADA 36. SIRADA.
2018'e göre bir sıra önde olan Ä°ngiltere 13. sırada. ÇoÄŸu Avrupa ülkesi ise orta sıralarda bulunuyor.
Latin Amerika ülkeleri arasında en üst sırada yer alan Åžili ise 37. sırada.
Son üç sırada Fas, Özbekistan ve Kamboçya var.
a group of teenagers in SingaporeKAYNAK,GETTY IMAGES
FotoÄŸraf altı yazısı: Singapurlu öÄŸrenciler 2015'ten beri hep ilk üçte
***
MATEMATÄ°KTE EN Ä°YÄ°LER
Matematik sıralamasında Singapur'un ardından ikinci sırada yer alan Macau'yu Tayvan, Hong Kong, Japonya, Güney Kore, Estonya, Ä°sviçre, Kanada ve Yeni Zelanda izliyor.
Sonraki 10 sırayı (10. ila 20. sıralar arası) Avrupa ülkeleri alırken Türkiye 39. sırada yer alıyor.
FEN
Fende Singapur'u sırayla Japonya, Makao, Tayvan, Güney Kore, Estonya, Hong Kong, Kanada, Finlandiya ve Avustralya izliyor.
Ä°ngiltere ve ABD 15'inci ve 16'ncı sırada yer alırken, çoÄŸu Avrupa ülkesi yine orta sıralarda.
Students in a classroom in EstoniaKAYNAK,GETTY IMAGES
FotoÄŸraf altı yazısı: Estonya'daki öÄŸrenciler, Avrupa'nın en iyilerinden
***
PERFORMANS GENEL OLARAK DÜÅžTÜ
Son sonuçlar, katılımcı öÄŸrencilerin performansının 2018'e kıyasla okumada 10 puan, matematikte ise neredeyse 15 puan düÅŸtüÄŸünü gösteriyor.
PISA'ya göre bu, “bir yıllık öÄŸrenimin dörtte üçüne eÅŸdeÄŸer ancak bu düÅŸüÅŸün nedeni yalnızca kısmen Covid-19’a atfedilebilir."
OKUMA VE FEN ALANLARINDAKÄ° PUANLAR PANDEMÄ° ÖNCESÄ° DE DÜÅžÜÅžTEYDÄ°.
PISA deÄŸerlendirmesi, 2000 yılında baÅŸladı ve her üç yılda bir tekrarlanıyor.
Ancak OECD'ye göre 2021 deÄŸerlendirmesi, "Covid sonrası zorlukları yansıtmak için" 2022'ye ertelendi.
Grafik
TESTE KÄ°MLER KATILDI?
Her ülke veya bölgede sınava girecek öÄŸrenci sayısı nüfusun büyüklüÄŸüne göre deÄŸiÅŸiyor.
2022 deÄŸerlendirmesine yaklaşık 700 bin öÄŸrenci katıldı.
Tunus yıllardır teste katılan tek Afrika ülkesiydi.
Ancak 2018'den beri değerlendirmede yer almıyor.
Çin'in Åžangay ÅŸehri ilk olarak 2009'da PISA'ya katıldı.
Bu kenti 2015'te Pekin, Jiangsu ve Guangdong izledi. 2018'de Guangdong'un yerini Zhejiang aldı.
Çin bir önceki testte her üç kategoride de en iyi performansı sergileyen ülke oldu ancak son tura katılmadı.
A boy wearing a VR mask in a classroomKAYNAK,GETTY IMAGES
Fotoğraf altı yazısı,
Matematik performansındaki cinsiyet farkı, çoÄŸu ülkede 2018 ile 2022 arasında deÄŸiÅŸmedi
CÄ°NSÄ°YET AYRIMI
PISA, 2022'de erkeklerin matematikte kızlardan 9 puan daha iyi performans gösterdiÄŸini ancak OECD ülkeleri genelinde kızların okumada erkekleri ortalama 24 puan geride bıraktığını açıkladı.
Matematik performansındaki cinsiyet farkı, çoÄŸu ülkede 2018 ile 2022 arasında deÄŸiÅŸmedi çünkü her iki cinsiyetin performansı da düÅŸtü.
ÖÄŸrencinin geçmiÅŸi açısından PISA, göçmen olmayan öÄŸrencilerin çoÄŸu ülkede (ama hepsinde deÄŸil) tüm alanlarda göçmen öÄŸrencilerden daha iyi performans gösterme eÄŸiliminde olduklarını tespit etti.
TESTLER NASIL YAPILIYOR?
PISA testlerindeki soruların üçte ikisi çoktan seçmeli, geri kalan üçte ikisi ise açık uçlu sorular.
Her okulda yalnızca az sayıda öÄŸrenci aynı soruları yanıtlıyor.
Bunun nedeni, PISA'nın kapsamlı bir dizi beceri ve yeteneÄŸi ölçmek istemesi. Bu nedenle tek bir çocuÄŸun cevaplayabileceÄŸinden daha fazla soru (yaklaşık 4,5 saatte) hazırlanıyor ve bu sorular farklı sınav kağıtlarına bölüÅŸtürülüyor.
PISA daha sonra her öÄŸrencinin potansiyelini tahmin etmek için istatistiksel bir model kullanıyor. Ayrıca her öÄŸrencinin yanıtlarından, diÄŸer tüm soruları yanıtlamış olsalardı nasıl bir performans sergileyeceklerini tahmin ediyor.