DİJİTALLEŞMENİN VE SOSYAL MEDYANIN
DİL KULLANIMINA ETKİLERİ
TRT-1 Ulusal Radyoda, kontrolsüz sosyal medya ortamlarında Türkçeyi bekleyen tehlikeleri konuÅŸacağız.
Çivisi çıkmış bir dünyada Türkçenin sırası mı demeyin. Dilinizi kaybederseniz, her ÅŸeyinizi kaybedebilirsiniz. Dilimiz sadece bir anlaÅŸma aracı deÄŸil ki... Türkçe aynı zamanda “ulusal kültürümüzün ve milli kimliÄŸimizin sembolü” sayılır. Dilimiz zarar gördüÄŸünde hem geçmiÅŸimiz / ulusal hafızamız hem de geleceÄŸimiz zarar görecektir.
Dijital dünyanın en büyük müÅŸterileri gençler. Gençlerin birbirleriyle iletiÅŸim kurması elbette kötü bir ÅŸey deÄŸil. Sosyal medya bir tür moda gibi gençlerin ilgisini çekebilir. Orada hem sosyalleÅŸtikleri hem de kendilerini ifade edebildikleri bir özgür ortam buluyor olabilirler. Ancak bu ortam çekici olduÄŸu kadar yanlış örneklerin de bulunduÄŸu kontrolsüz bir alandır.
Gençler, geliÅŸme çağındaki genç insanlar yanlışın da doÄŸrunun da en iyi alıcılarıdır. Bu nedenle sosyal medyadaki olumsuzluklardan en kolay ve en çok etkilenenler de henüz biliÅŸsel ve duygusal geliÅŸimlerini tamamlamış yaÅŸlardaki okul çağı çocukları olacaktır. Üstelik onları bu zararlardan koruyabilecek fazla önlemlerimiz de yok.
Adını koymasak da çağımızda büyük bir kültür savaşı var. Bilimde teknolojide geliÅŸmiÅŸ olan ülkeler kendi kültürlerini yaymak için de büyük bir mücadele veriyor. Adı konmamış bu savaÅŸ da dil yoluyla yapılmakta. Teknolojiyi üreten egemen kültürler, yazılı ve görsel medya yoluyla diÄŸer kültürleri ve dilleri tehdit ediyor. Bu kültür savaşında ticaret, filmler, diziler, basılı ve dijital basılı yayınlar araç olarak kullanılıyor. Sosyal medya hepten kötü bir ÅŸey deÄŸil belki ama bu savaÅŸta onun da büyük rolü var.
Sosyal medyayı kim yarattıysa o ülkelerin dili diÄŸer kültürler ve diller üzerinde bir egemenlik kurmaya çalışır. Teknoloji kullanıyorsanız bu kaçınılmazdır. Ancak bir ülke kendi dilini bu etkilerden korumak için önlemler alabilir ve almalıdır. Bizim gibi büyük bir dilin sahibi olan bir ulus da uzun vadede dildeki bozulmayı önlemek için daha fazla duyarlık göstermek zorundadır. / MK 08.12.2015, Antalya
