 
 SAYGISIZLIK ÇAÄžI
Yeni Neslin Sessiz Krizi
MüthiÅŸ bir saygısız nesil geliyor.
 Sözünde ölçü, davranışında denge, yüzünde edep izi olmayan bir kuÅŸak…
 Üslubu bozuk, davranışı dengesiz, sabrı tükenmiÅŸ, dikkati dağılmış bir nesil.
 Yerinde duramayan, büyük küçük demeden herkesi kendine denk gören, telefonun içinde doÄŸup internetin içinde büyüyen bir kuÅŸak.
 Oyunlarla, ekranlarla, sanal alkışlarla beslenen; sabrı deÄŸil, anlık doyumu öÄŸrenen bir nesil bu.
 Ebeveynine baÄŸlı ama ondan bağımsız hiçbir iÅŸ yapamayan; emek vermeden, ter dökmeden, beklemeden isteyen bir anlayışın ürünü.
 Bir “hazır hayat” kuÅŸağı…
 Hazır bilgi, hazır mutluluk, hazır yemek, hazır baÅŸarı…
 Ama hiçbiri alın teriyle yoÄŸrulmamış, gayretle kazanılmamış bir emek deÄŸil.
 İnanç zayıf, karakter yarım, olgunluk eksik.
 Sadece okul deÄŸil, toplum da bu çocukların sabırsızlığına, ilgisizliÄŸine, saygısızlığına artık dayanamıyor.
 Okullarda öÄŸretmenler disiplini saÄŸlamakta zorlanıyor; sınıflarda nezaketin, adabın, söze hürmetin unutulduÄŸu bir dönemden geçiyoruz.
 ÖÄŸrenciler isteksiz, gayretsiz, sabırsız…
 Bir iÅŸi sonuna kadar götürmeyi deÄŸil, baÅŸlamakla övünmeyi yeterli görüyorlar.
 Oysa saygı; insanın kendi sınırını bilmesiyle başlar.
 Kendine saygısı olmayanın öÄŸretmenine, ailesine, topluma da saygısı olmaz.
 Bir toplumun en sessiz çöküÅŸü, iÅŸte böyle baÅŸlar:
 Sözün deÄŸeri azalır, büyüÄŸün sözü küçüÄŸe ulaÅŸmaz, öÄŸretmenin otoritesi silinir, anne babanın sözü duvara çarpar gibi yankılanır.
 Bugün yaÅŸadığımız bu tablo sadece bir okul meselesi deÄŸildir; Türk milletinin geleceÄŸi meselesidir.
 Bu mesele, iyi insan olma davasıdır.
 Hayırlı evlat duasının kabulüyle, iyi insan yetiÅŸtirme ülküsünün yeniden hatırlanmasıdır.
 Çünkü bir milletin gücü, çocuklarının terbiyesinde, gençlerinin ahlakında saklıdır.
 Eğer bu değerleri kaybedersek; ne teknolojimiz, ne binalarımız, ne sınav başarılarımız bize onurlu bir gelecek kurabilir.
 Aileler bu gidişata dur demek zorundadır.
 Evde baÅŸlayan terbiyenin yerini hiçbir kurum dolduramaz.
 Saygının tohumları önce evde atılır; okul sadece o tohumu yeÅŸertir.
 Bugün çocuklarına sınır koymaktan çekinen ebeveynler, yarın o sınırların içinde hapsolacaklardır.
 Disiplin sevgiden, sevgi saygıdan doÄŸar; biri eksik olursa öteki de kök salmaz.
 Bu artık sadece bir eğitim sorunu değildir.
 Bu mesele, bayrak ve vatan kadar kutsal bir dava hâline gelmiÅŸtir.
 Çünkü saygısını kaybeden toplum, birliÄŸini de kaybeder.
 Ve biz, farkında olmadan, sabırsızlığın saygısızlığa, özgürlüÄŸün başıbozukluÄŸa dönüÅŸtüÄŸü bir çağın tanıkları oluyoruz.
 Artık susmanın zamanı değil.
 Her anne-baba, her öÄŸretmen, her insan bu davada sorumludur.
 Zira saygı kaybolduğunda, insan da kaybolur.
 Ve insan kaybolduÄŸunda, milletin geleceÄŸi sessizce elinden kayar gider.
 Alıntı / HemHal Sağlık ve Bilgi Paylaşımları
 

 
  
 