BÜYÜYÜNCE NE OLACAKSIN?
Bir gün parkta küçük bir çocuk seviyordum,
“Büyüyünce ne olacaksın?” diye sordum. Annesi güldü.
Sonra bir daha sordum, bu sefer memnuniyetsiz bir ifade belirdi yüzünde.
"Çocuğa böyle sorular sormayın. Ne olacağına yıllar sonra hayatı görüp karar verecek. Şimdiden kafasının bununla meşgul olması anlamsızdır. Şu an öğreneceği şey ayakkabılarını bağlamak, yatağını toplamak, tabağını yıkamak gibi disiplin ve organize edici şeyler yapmak; bir de çocukluğunun tadını çıkartmak."
Batı’da çocuğa ilk yatak toplamayı, ayakkabılarını bağlamayı öğretirler.
Önemlidir bu.
Her gün yatağını toplayan çocuk düzen, disiplin öğrenir. Bizde düzen, disiplin, sistem organizasyon öğretilmez.
Bütün hayatımız boyunca en büyük eksikliğimizdir aslında.
Her şeyi anne baba yapar.
Çocuk, geleceğin dehasıdır, büyük adamıdır; kahramanıdır ya da kurtarıcısıdır, yeter ki ezilmesin.
Özgüven, insanın yaptığı işlerden, uğraşlardan, becerilerden, ürettiklerinden gelmektedir. Biz uzun süre hiç çalışmıyoruz, üretmiyoruz da.
Batı’da çocuk küçük yaşta kendine uygun işlerde çalışarak önce ÖZGÜVENİNİ geliştiriyor.
Bizde çocuk sürekli korunarak ve aşırı övülerek egosu olağanüstü şekilde şişirilmektedir.
Biz büyük adam olarak yetiştirildiğimiz için daha çok bencil ve kibirli oluyoruz.
Buna karşın, iş yeteneğimiz ve becerimiz olmadığı için özgüvenimiz çok daha azdır.
Doğan CÜCELOĞLU
***
AYNI SORUYU
ZAMANE ÇOCUKLARINA DA SORMUŞLAR
“Büyüyünce ne olacaksın?“
***
Öğretmen öğrencilerine soruyordu:
– Fatma büyüyünce ne olacaksın?
– Hemşire olacağım öğretmenim
– Sen ne olacaksın bakalım Mehmet?
– Subay olacağım öğretmenim.
– Sen Hasan?
– Öğretmen olacağım.
Sıra Temel’e gelince ona da soruldu:
– Temel sen büyüyünce ne olacaksın?
– Emekli olacağum öğretmenum.
***
Biraz tebessüm etmek için de bu soruya karikatürlerde verilen diğer cevaplara bakabilirsiniz. Görselleri tıklayıp büyütün.