35 yıl içinde Güneş Dershanelerinde binlerce öğrencimiz sınavla girilen okullara yerleşti.. O yılları gururla hatırlamaya devam ediyoruz. Her yıl Hürriyet, Posta, Milliyet gazetelerinde tam sayfa kazanan öğrencilerimizin listelerini yayımlıyorduk.
2012'deki ilanda 32 Türkiye 1.'mizi böyle bir panoda göstermiştik. Her şey daha iyiye doğru giderken deneyimlerimizle, kadromuzla ve sahip olduğumuz eğitime bakış açımızla fark yaratıyorduk. Elbette Antalya'da bizden başka da çok değerli eğitim kurumları vardı.
Ama işte bildiğiniz gibi kristal avize dükkanına giren bir fil gibi, bu kurumlar bir anda yerle bir edildi, kandırıldık ve kapatıldık. Hepimiz eğitimde devre dışı bırakıldık. İyi mi oldu? Sonuçlarını şimdi daha iyi seçebildiğimiz o karanlık dönemin eğitim hayatımıza yaptığı müdahaleden mutlu olanlar varsa parmak kaldırsın.
Sadece bizler değil, okullar da eğitimciler de veliler de öğrenciler de bu toplu düşüşten nasibini aldı. Efsane Anadolu Liselerimiz vardı, Fen Liselerimiz vardı, Askeri Liselerimiz vardı; efsane öğretmenler, kolej gibi devlet okulları nereye gitti.? Bir gün bu dönemin kitabını yazacak olanlar olursa unutulmasın diye not düşmek istedim.
O dönemde "sınavları kaldıracağız, dershanelere gerek yok" gerekçesiyle dershaneler kapatılmıştı. Şimdi merdiven altında denetimsiz, pek çoğu da izinsiz apartman dairelerinde adım başı dershane var. Şimdi daha mı iyi oldu?
Sıfırdan başlayarak 35 yılda tamamen kendi emeğimizle yarattığımız 4 eğitim kurumunu elimizden alanlara ben de hakkımı helal etmiyorum. Çünkü bizler; ne bir siyasetin, ne bir ticaretin ne de bir cemaatin desteğiyle ortaya çıkmamıştık. Ancak her şeye rağmen şahıs olarak bizim kaybettiklerimizin de hiç önemi yok... Asıl önemli olan ülkemizin eğitimde neler kaybettiğini unutmamak gerekiyor.
Saygılarımla...